Tiroid kanseri teşhisi nasıl konur?

Nodüller içerisinde kanser olduğunu saptamak için gerek klinik bulguların ve semptomların, gerekse de yardımcı laboratuar tetkiklerinin büyük yararı bulunmaktadır. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz. Kısa sürede aniden büyüme gösteren ya da ailesinde kanser hikâyesi bulunanlar veya çocukluk çağında boyun bölgesinde radyasyona maruz kalan kişilerdeki nodüllerde veya ses kısıklığı ile başvuran olgularda elle yapılan muayenede çok sert bulgu veren etrafa (invazyon) özellikle çevre organ ve dokulara yapışıklık gösteren dolayısıyla hareketliliğini kaybetmiş olan diğer bir ifadeyle mobilitesinin olmadığını saptadığımız tiroid nodüllerinde ise klinik anlamda kanser olasılığı yüksektir. Boyun bölgesine radyasyon tedavisi hodgkin lenfoması, boyun tüberkülozu olgularında, yüzlerdeki aknelerin tedavisinde veya kellik tedavisinde kullanılabilir. Bu durumlarda tiroid bezinin korunmasına dikkat edilmesine rağmen bazen tiroid bezi radyasyona maruz kalabilir. Bu da o kişilerde her geçen 10 yıllık periyodlarla paralellik göstererek artan tiroid kanseri çıkma olasılığını artırır.

Devamı..

İnce iğne aspirasyon biyopsisi son derece kolay olan bir tekniktir.  Dıştan yüzeyel lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile ultrasonografi belirlenen o hasdaki en büyük nodüle (dominant nodül denir) veya ultrasonografi işlemi esnasında saptanan çapına bakılmaksızın kanser şüphesi taşıyan tüm nodüllere uygulanır. Hatta 2 ila 3 kez aynı anda yapılır. İşlem sırasında eğer sitopatolog bulunursa alınan materyelin hücre içeriği yeterlilik açısından değerlendirilir. Böylelikle yetersiz sonuç alınma olasılığı ortadan kalkar.

Devamı..

İnce iğne aspirasyon biyopsisi ağrısız ve son derece rahatlıkla, hızla uygulanan bir işlem olduğundan biyopsi sonrası aşırı rahatsızlığa neden olmaz. Çok nadiren nodül içine olan kanamalarda boyunda ağrı ve gerginlik duyulabilir. Birkaç günde bu semptomlar kaybolur. Eğer ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılan bir nodülde tiroid kanseri olsa bile herhangi bir şekilde biyopsi sonucu tiroid kanserinin yayılması görülmemiştir. Selim olan bir nodülün takibinde genelde 2 yılda bir tekrarlanabilir. Bazı şüpheli vakalarda ise örneğin önemi belirsiz foliküler lezyon veya atipi hallerinde  3 ay sonra bile tekrarlanabilir. Geçmiş yıllarda kanser riski daha fazla olan tek sayıdaki nodüller ameliyat edilirken günümüzde artık iğne aspirasyon biyopsi sonucu olmadan ameliyat kararı verilmemektedir. Böylelikle gereksiz ameliyatlardan kaçınılmış olunur.