Böbreküstü bezinin aşırı çalışması, yüksek tansiyona yol açar.

Prof. Dr. Serdar Tezelman

Böbreküstü Bezi

Böbreküstü (adrenal veya surrenal) bezleri her iki böbreğin üst polunun üzerinde yer alan böbrek fonksiyonları ile alakası olmayan bezler olup hormon salgılayan fonksiyonları vardır. 30 x 50 x 10 mm ebadında 4-5 gr ağırlındadır. Korteks ve medulla olarak iki tabakası olan adrenal bezleri korteksden kortizol, aldosteron, androjen ve östrojen salgılanırken böbreküstünün medulla tabakası ise adrenalin ve noradrenalini sentez eder.

Kortizolun metabolik etkilerinin başında antienflamtuar ve immunosuppressif etki, kan basıncının sürdürülmesi, kemik formasyonun azalması, insulin direncinin artması (diyabetojenik etki) ile lipoliz ve proteolizin artması gibi gelir.

Kortizolun aşırı salgılanması beyincik kaynaklı, ektopik veya doğrudan böbreküstü hiperplazisi, adenomu veya kanserine bağlı olabilir. Bununun sonucu Cushing sendromu ortaya çıkar. Tipik klinik bulguların başında kilo artışı, gövdesel şişmanlık, ay dede yüzü, ensede kalınlaşma, karın cildinde çatlaklar gelir.
Aldosteronun aşırı salgılanması kanda potasyum eksiklğine ve hipertansiyona yol açabilir. Bu klinik tablo Conn sendromu olarak adlandırılır.

Böbreküstü bezinin medulla tabakasının aşırı fonksiyonu feokromositoma olarak tanımlanan klinik tabloya yol açar. Tansiyon yüksekliği ile birlikte çarpıntı, yüzde kızarma (flushing) tipik bulgularıdır.

Yüksek tansiyon (hipertansiyon) kalp ve damar hastalığıdır. Hipertansiyon sebebleri arasında çok nadiren de olsa böbreküstü bezlerinin aşırı hormon salgıladığı durumlarda da ortaya çıkar.

Devamı..

Bu tip hastalarda son derece yüksek değerlere ulaşan (30 mmHg gibi) tansiyon atakları ve bu krizle birlikte yüzde kızarma ve çarpıntı (taşikardi) atakları görülür.

Devamı..

Öncelikle tansiyon ilacı tarih olacak demek yanlış olur. Bu tip lezyonlar yüksek tansiyon nedenlerinin sadece %1’ini oluşturur. Geriye kalan % 99’un sebebi ise farklıdır ve kardiyolojiyi ilgilendirir.

Devamı..

Bu tip hastaların hipertansiyonu cerrahi tedavi yani hastalıklı organın laparoskopik yöntemle alınması ile tamamen düzelir. Tek delikden yani göbekten uygun aletleri yerleştirmek suretiyle veya geleneksel laparoskopik yöntemle yapılabilir.

Bu ameliyatların böbrek üstü bezi ameliyat deneyimi olan cerrrahlar özellikle endokrin cerrahisi ile uğraşanlar tarafından yapılması gerekir. Özellikle hormon salgılan vakalarda ameliyat öncesi hastaya özel ilaçlarla yapılan hazırlık gerektirir.

Devamı..

Böbreküstü bezleri ile ilgili diğer soruları görüntülemem için Devamı..

Böbreküstü bezi cerrahisi

Günümüzde genel cerrahi ameliyatları giderek daha minimal girişimlerle yapılma yolunda ilerlemektedir. Geleneksel açık cerrahi girişimlerinin yerini 1987 yılında ilk defa Fransa’da başlatılan laparoskopik (kapalı) girişimlerle safra kesesinin çıkarılmasının öncülük ettiği laparoskopik cerrahi işlemleri almıştır.