Tiroid Kanseri Tedavisi

Kesinlikle tedavinin eksiksiz tam yapılması durumunda hastanın yaşam süresini önemli oranda pozitif anlamda etkilemekte ve başarı oranını artırmaktadır. Ancak nadir olan seyrek görülen diğer agressif tiroid kanseri türlerinde ise sonuç her zaman yüz güldürücü olmayabilir.

Tiroid kanserinin iyi farklılaşmış tiplerinde sıklıkla lenf bezi metastazlarına rastlanabilir. Bu tip lenf bezi metastazları anatomik olarak boynun orta ve yan bölümlerinde yer alır. Tiroid kanserinin lenf bezi metastazlarına tanı konduğunda %10 oranında rastlanırken ameliyat sonrası takip edilen hastalarda ise  % 10–20 oranında gelişebildiği gözlenebilir.

Boyun lenf bezi metastazları sıklıkla tümörün olduğu boyun yan kısmında seyrek olarak da tümörün karşı kısmında kalan boyun yan kompartmanında saptanır. Ancak bu tip metastazlar diğer kanserlerin aksine yaşam süresini olumsuz etkileyen bir faktör değildir. Sadece hastanın tekrar lenf bezine olan nüks nedeniyle ameliyat olma ya da ameliyat sonrası yapılacak olan radyoaktif iyot tedavisinin (atom tedavisi) olasılığını artırır.

Tiroid kanserinin tedavisi cerrahidir ve küratif olabilir.  Cerrahi tedavide uygulanan teknik total tiroidektomi dediğimiz tüm tiroid bezinin çıkarılması işlemidir. Eğer lenf bezlerinde tutulum varsa boynun orta ve yan kısımlarında yer alan lenf bezi bölgeleri birlikte çıkarılarak temizlenir.

Devamı..

Tiroid kanserinin tedavisinde cerrahi müdahalenin yanı sıra diğer önemli bir işlem genellikle ameliyatın en erken 6 hafta ile en geç 6 ay arasında yapılan halk arasında atom tedavisi diye adlandırılan radyoaktif iyod tedavisidir.

Devamı..

Rekombinan TSH laboratuvarda üretilen hipofiz bezi ile kandaki TSH ile aynı özellikleri gösteren insan TSH dur. Rekombinan yeniden oluşturulmuş anlamındadır. Tirogen ülkemizde bulunmamaktadır. Radyoaktif iyod tedavisi öncesinde iyod 131 ile yapılan vücud taramasından önce, tiroid hormon replasmanı kesilmeksizin hastaya art arta 1–2 gün içinde (bazen 1 doz da yeterli olabilir) kas içine Tirogenin verilmesi hastanın kanında TSH düzeyini istenilen düzeylere yükseltilmesini mümkün kılabilmektedir. Böylelikle hipotroidi ve onun istenmeyen etkileri önlenmiş olmaktadır. Bu esnada Tirogen öncesi ve sonrası kandaki tiroglobulin düzeylerine bakılarak tiroid kanseri nüksü hakkında da veri elde edilebilinmektedir.

Yeni teknolojileri değerlendirmeden önce tiroid cerrahisinin tarihçesine bakmak gerekir. İlk defa olarak bugünkü anlamda modern tiroid cerrahisi 1904 yılında Nobel Tıp ödülünü almış olan Dr.Theodor Kocher tarafından uygulanmıştır.

Devamı..

Robotik cerrahinin ilk ortaya çıkışı rutin ameliyatlardan ziyade gelecekte ameliyatları uzaktan kumanda ile gerçekleştirme prensibinden hareketle gelişmiştir. Öncelikle elle ulaşmanın güç olduğu pelvik ve prostat ameliyatlarında kullanılmıştır.

Devamı..

Tüm kesi yaralarında olduğu tiroid kesilerinde de  % 1 oranında halk arasında ‘et kabarması’ diye tanımlanan kelloid dokusu gelişebilir.  Bunun nedeni aşırı yara iyileşme reaksiyonudur. Bunun önlenmesi için ameliyatlarda travmanın daha az olmasına, kullanılacak materyel nonallerjik ve reaksiyonlara yol açmayan türden olmasına dikkat edilir. Ayrıca ameliyat sonrası kesi izinin daha az kalması için kortizon ve silikon içerikli pomadlar verilir. Genelde tiroid ameliyatı izleri ameliyattan 6 ay sonra ince, belli belirsiz bir boyun çizgisi şeklinde kalmaktadır.

Tiroid nodüllerine selim bir nedenle ameliyat yapılmış ve sonucunda tiroid kanseri çıkmamışsa veya herhangi bir nedenle örneğin, zehirli guatr da olabilir. Totale yakın tiroidektomi veya hepsi çıkarılmışsa tiroid hormonu kullanımı zorunludur.

Devamı..

Hemen hemen tüm tiroid cerrahi girişimlerinden 4- 6 saat sonra hastalar sulu yumuşak gıdalar ile beslenmeye başlarlar. Ameliyat sırasında boyun adalelerinin uğradığı travma bazen geçici olarak yutma esnasında ağrıya neden olabilir.  Özel bir beslenme türü yoktur. Hastanede kalış süresi genelde 1 gündür. Günümüzde dikiş tekniklerinin gelişmesi sonucu hastaların 2 gün sonra banyo almaları mümkün olabilir.

Hiper ve hipotiroidizm açısından tiroid hormonlarına tüp bebek merkezlerinde mutlaka bakılır. Aşırı çalışmada gebe kalamama, adet düzensizliği ve âdetin kısa sürmesi gibi belirtiler olabildiği gibi hipotiroidizmde de aynı şekilde bulgulara rastlanabilir. O yüzden bebek sahibi olmak için tüp bebek merkezlerine başvuran anne adaylarında ilk bakılan T3, T4 ve TSH seviyeleridir. Ülkemizde de guatrın yaygınlığı düşünülürse bunu göz ardı etmemek gerekir.

Devamı..

Hamilelikte ortaya çıkan hipertiroidinin sıklıkla sebebi Basedow-Graves hastalığıdır. Böyle durumlarda, bebeğe etki olur ve bebeğin tiroid bezinde de fazla çalışma meydana gelir. Ancak anne antitiroid ilaçlarla tedavi edilirse bu ilaçlar plasentadan bebeğe geçer. Annenin hipertiroidisi düzenli kontrollerle tedavi edildiğinde bebekte herhangi bir olumsuzluk gözlenmez.  Ancak bu ilaçların ihtiyaçtan fazla kullanılması bebek de guatra neden olabilir.  Diğer taraftan da annenin hipotiroidiye girmemesine dikkat edilir. Hamilelik esnasındaki hipertiroidi durumunda hasta tedavi edilmezse düşüklere neden olabilir.

Hamilelik sonrası hipertiroidi gelişirse o takdirde uygulanacak antitiroid tedavisinde anne sütünden bebeğe daha az geçen ilaçlar tercih edilmelidir. Bu suretle bebeğin olumsuz etkilenmesi en aza indirilir. Hamilelik esnasındaki hipertiroidinin tedavisinde radyoaktif iyod kesinlikle uygulanmaz. Eğer ameliyat endikasyonu ortaya çıkarsa tercihen cerrahi girişim gebeliğin 20. haftasında uygulanabilir. Hamilelik sonrası bazen Hashimato tiroiditi veya doğum sonrası tiroiditi sonucu hipertiroidi görülebilir. Doğum sonrası tiroiditlerinin yarattığı hipertiroidi de klinik tablo hafif olup tedavi gerekmeyebilir. Çarpıntı olduğunca önleyici beta bloker verilebilir.